Aynalarında varlığımız kırılıyor,

Görünmez oluyoruz ışığımız keskinken.

İniyor zıddımızın gözüne kapkara perde!

Yükseliyor,

Yükseliyor, çığlık çığlığa susturulmuşluğumuz.

Caddelerde aceleci çocuklar,

Satıcılarda el değmemiş şişkin balonlar.

Yaklaşıyor,

Yaklaşıyor,

Yaklaşıyor siren sesleri, yaklaşıyor kasırgalar!

Sokaklarda acele etmeye hevesi kalmamış insanlar var,

Gülmeye, hatta ağlamaya küsmüş suratlar,

Cebindeki boşlukla bakışan göz bebekleri,

Bu umutsuzluk kimin eseri!

Bir,

İki,

Üç çocuk öldü belki daha doğmadan.

Elleriyle gömdüler toprağa annelerinin uzun saç tellerini.

Şimdi sus!

Sus ki durmasın saraylardaki parti! 

Hayır,

Hayır...

Kendi müziğini açmak yok!

Sen kalbinin sesini dinle,

Sonra da istersen sık göğsüne.