Oradan kalkma baba. Beni biliyorsun, şaka yapmam. Eğer kıpırdarsan yerinden gözümü kırpmam. Beni dinlemen için bu gerekliyse bunu da yaparım. O yüzden dinle, son kez dinle. Söz, bir daha asla konuşmayacağım. Ben doğdum, peşimde canavar gibi beni kovalayan bir hastalıktan kaçarken doğdum. Tek başıma yattığım hastane köşelerinde çok çabaladım hayata tutunmaya. Bilseydim böyle bir hayatı yaşayacağımı, inan bırakırdım tüm ipleri. Ben daha çocuktum, beni bu şehre getirdiniz. Hayatımda hiçbir memleketten böyle nefret etmemiştim. Sebebi senmişsin baba. Çok gecikmedi annemin gözyaşları. Bizim ardımızdan onlar da sel olup geldiler. Çocuktum ya anlamadım, yanımda da konuşmadınız zaten. Büyüdükçe kavrayabildim bazı şeyleri. Önce sinir sonra stres şimdi akıl hastası oldu annem. Sebebi senmişsin baba. Sus, bölme. Bir kere olsun bölme. Son kez dedim sana. Korkma bu silahtan, dokunmayacak sana. Sadece son kez dinle. Diyordum ya, küçüktüm. Büyüdükçe kavrayabildim. Çok da büyük sayılmazdım be baba. 13 yaşında ölmek için tanrıya yalvaracak ne yaşayabilirdi insan? Göz yaşları içinde intihar etmeyi düşünecek kadar nasıl kararabilirdi. Astım hastalığını atlatıp 14 yaşında nasıl sigaraya başlayabilirdi? Öldürdün beni baba, bizi öldürdün. Abim, ablam bu evden kaçmak için her gün fırsat aradılar. İkisi de en erken vakitte kaçtılar. Senden kaçtılar baba. Ben çok geç kaldım. 9 Yıl dayanabildim. Senden kaçabilecek bir fırsatım olmadı asla. Çok üzülüyorum. Babam olduğun için mi bilmiyorum. İçimde sana karşı hala sevgi var. Kaçamıyorum. Ama bugün son baba. Bugün senden, sana olan sevgimden, hayata tutunduğum iplerden sonsuza kadar kaçıyorum. Hoşça kal baba. İyi ol.