Mutluluk ne ki? Kısa anlık bir oluş ve bitiş. Onu bu kadar değerli kılan da bu değil mi? Belki de mutluluk, sadece fotoğrafların içine hapsolan küçük bir andı. Ortada bir fotoğraf makinesi yokken, kimse böyle sahte gülümsemelerle yormuyordu suratını. Umutla dolup taşmıyordu gözleri. Gerçek, içten gelen bir gülümseme olduğu zamanlardaysa, o anı durdurabilecek bir fotoğraf makinesi olmuyordu etrafta. Mutluluk çok küçük ve harikulade bir an. Peki, o küçük anlar nerede?