Talaz kopmuşcasına

Toz giriyor kirpiklerime

Genzimi daraltıyor

Adeta boğarcasına


Yarı gölgedeyim

Alnım kırış kırış

Yanmışım

Cigaramı bile çekemiyorum


O ne lan

Yeni mi çıkmış kot etek

Pantolondan sonra gördüğüm ilk


Ememin ağzıyla içimden bir ses

Amanın evin barkın kurusun

Amın gotün belli olmuş kız avrat

Tü tü tü tüü... 

Zıvanadan çıktı bu millet iyice

Dalley... 

Vay orospu vaay... 


Sonra bir yutkunma içeri doğru, 

Yemişim tozu,

Çekmişim cigaradan son fırtı, 

Hayal dünyamda o tozlu rafların filmleri

Beşinci dünya ülkesindeyiz malum

Ne bilecez sexi ilişkileri

Aklıma bilinç üstümden bir sahne

O sırada bıyık altından pis bir gülümseme


Ulan şeytan esiyorsun tepemden yine

Dedem kaburgasını kırmış ememin

Cağallığa beraber girek demiş de

Emem yok herif o nasıl iş idi demiş


Allahım ben neler yazıyorum

Yada düzüyorum

O kadar mı psikolojik vakayım


Neyse konu yarıda kaldı

Gitti ol fuhşiyatın nesnesi

Yokuş yukarı bir komşuya

Sözde alacağı bir maya yoğurt 

Ama aldığına verdi bin fitne


Sıkıştırmışlar bunu bir köhnede

Bu işi yapan da alamancı bir ibne


Nefis ya ey deli gönül nefis

Uymadın şükür sen


Yemiş içmiş vermiş eline

Karı boş durmamış anlatmış

Fingirdeştiği itin birine

İt durur mu gezer sokak sokak

Bulaşırcasına ayağına bok

Anlatıvermiş kahvede

Erkeğin orospularına

Laf bu durur mu dilin belası 

Çağların en deli vebası


Yazık... 

Duymuş aylar sonra gurbetçi kocası

Helak olası köyüne dönmüş bir yol

Namus belası başka işe benzemez

Der demez kör şeytan inmiş solundan

Vurmuş ortasından alnının

Çekip tabancayı o karının


Şimdi sen söyle hakim bey

Günahını geçtim yada sevabını

Sikeyim ben bu devranın saltanatını tacını

Kim verecek ki onların

Versin benim cezamı

Bundan sonra dört duvarlar benim

Paslı demir kapılar

Güneş süzen çift camlar


Ey gönül... 

Ey şerefsizler... 

Ey dili bok akan dinli dinsizler

Sebep oldunuz ömrüme 

Prangalar vurdunuz gönlüme

Ey üç kocalı orospu

Değer miydi bir ömrü mahvetmeye


Çok düşünüyorum artık

Durduramıyorum bu beyni

Soğuk duvarlar gelirken üstüme

Titriyorum adeta üryanım

Kuantum dünyasına bir adım

Zerreleri seçer oldu artık gözüm

Yolunu şaşırmış böcekleri duyuyorum

Artık iyi olmadığımı biliyorum

Anlatamıyorum ama kimselere derdimi

Ölümün soğukluğu

Kim demiş ayak ucundan başlar diye

Benim kalbim soğuyor

O soğudukça beynim

O soğudukça düşüncelerim

Ben... 

Ben ölüyorum soğuk duvarlar

Ey beton yığınları

Ey yorgun gün ışığı

Ey yolunu kaybetmiş böcek

Ey alaturka dedikleri

Gariban bokuna ağız eğmiş kirli taş

En azından sen pis değilsin onlar gibi

Kirlisin sadece

Yıkarlarsa seni şayet

Olursun o kusmuk suratlılardan

Daha pak daha temiz

Şimdi üşümüş ciğerlerimden gelen ılık kan

Ölüm düşüncesine karşı pes edişim

Soğumuş buz gibi sol yanım

Soğuk atlantikte gömülür gibi

Dipsiz sulara

Son kez bir ya Hû diyorum

Ve elveda ruhsuz dostlarım

Duvarlarım, gün ışığım, Kapı... 

...