Tanıdık iki yıldız gördüm mü,

Göz kırpar üçüncüsü hemen!

Seni çizerim o an gecenin göğüne. 

Kurarım kafamda bir ev, 

İçinde dört ayaksız bir iskemlede, 

Hele sabaha karşı, 

Konuşurum seninle... 


İki bilinmeyenli bir denklem sorarsan bana,

Cahilliğimden vurulurum!

Utanırım, tıkanırım sana karşı. 

Öpersen utandığım yerden, 

Kalırım öylece -valla- öylece kalırım. 

Kıpırtısız, betondan bir heykel gibi 

Alır koyarlar beni, kolları açık İsa'nın yerine 

Rio'nun en yüksek tepesine. 

Bakarsın yine gelirim dünyaya mesih olarak

Ama yalnız sana ve yalnız senin için...


İki sigara içsek seninle, 

Biliyorsun kopar kıyamet! 

Gökten üç elma düşer o vakit,

Biri bana, biri sana, biri yine bana. 

Gülme. 

Gel.

Gelirsen,

Öğretirim sana, sigarayı içine çekmeyi, 

Hatta derin bir nefes aldıktan sonra

Seni seviyorum demeyi bile... 

Sabah olsa ya, 

İyice kaydı şirazesi dilimin! 


İki elinden tutup bir gerçeği, sabahtan başlayıp 

Besleyip büyütmeliyim, büyütmeliyim ki

Ben ziyandayım!


İki yabancıyız seninle, 

Bunun başka adı yok.

İki yabancıyız seninle...

Öyle yabancıyız ki seninle

Sevsem bile seni, 

İki kere iki:

Yabancıyız!