saat sabaha karşı gecenin körü

yanağa düşen kirpik gölgesi

gölgenin hemen altında

tuzlu sunun kaşıntısında

kırmızı

kıpkırmızı

tırnak izleri


saat sabaha karşı sabahın körü

yastığın yüzünü değiştirmeyi unutmuşsun be annem

üzerinde çene/m

üzerinde ağrı

üzerinde derin

sahi azı dişim neden bu kadar derin

ondan daha derin avucumda

kırmızı

kıpkırmızı

sonra mor

tırnak izleri


saat sabaha karşı sabah olmaktan caydı

avuç içlerim camlar kapalı diye içime bağırdı

komodinde yarım bardak kadar su vardı

anne nereden almıştık biz bu bardakları

yirmisi yetmiyor konuşalım kırka çıkarsınlar kızım

anne hani benim geçerdi sana nazım

artık komodinde yarım bardak suyla nâzım

birlikte kapalı camdan memleketi selamlarız


bazen kırmızı

 bazen mor

önce kırmızı

sonra mor

   kırmızıyken mora çalan

    belki de hep mosmor

bana da "mor avuçlu dev" mi desek anne

       tırnak izleri


ben bu avuç içleriyle

her yere bakacakken

yalnızca gökyüzüne bakıp

dua ederken şimdi

allah’a inandığım avuç içlerimde

kırmızı

kıpkırmızı

sonra mor

tırnak izleri