tanrım
kendini kandıramadıkları için seni kandıran insanlar tanıdım
oysa sen her şeyi biliyorsun, biliyorum
öyle olmasa
dört yaşımda ezdiğim karıncaların yükünü
omuzlarıma verir miydin
tanrım
ekranlarda en az bir hayal kurmayı
ve serbest piyasaya boyun eğmeyi tavsiye ediyorlar
hâlbuki biz hiç aynı safta
yani taşlara gül atanlarla
ortak bir rakımda buluşmadık
şimdi ne desem
hakikatinin merakından ötesi olmayacak
ve senin için
hem kırk ağıt
hem kırk kahır
aynı kefede tartılmayacak
belki ile başlıyorum artık konuşmaya tanrım
varlığının yokluk gibi bir ispatı değil
biraz daha gözlerime inanamamak için
adınla başlayan her şeyden sonra
dişlerimi fırçalıyorum
tanrım
anlamıyorum, anlat bana
leyla adında bir kadın var herkesin fikrinde
bir kadını bu kadar metalaştırmak
ismiyle cismini bir tutmak
sence de biraz günah değil mi
olsun tanrım, olsun
ben bu dünyada
ne kadar çok olursa olsun
tek kişilik bir koltukta ölen çok insan gördüm
ve bu yüzdendir
ne zaman adını duysam
önce dişlerimi fırçalıyorum
tanrım
beş yüz kere aynı yerden
aynı umursanmazlıkla kırıldım
hepsi hasar kayıtlarına geçti
anlamak ya da anlatmak değil artık
bana ruhum için üç cümle yeter
Ertuğrul Efe
2021-04-18T01:23:09+03:00Ebrar, Ferah ve Sude; anlamlı yorumlarınız için teşekkür ederim. Sude, burada daha önce de söylemiştim, Pablo Neruda'nın sözüdür: "şiir onu yazana değil ihtiyacı olana aittir." Bu yüzden benim de sahiplendiğim çok şiir olmuştur. Senin için benim şiirimin böyle bir anlam ifade edebilmesi gurur verici :)
Ferah
2021-04-17T22:22:54+03:00Öyle ince yerleri vardı ki şiirin... incelikler ağır geldi. Güzel bir şiirdi. Ellerinize sağlık.
Ebrar
2021-04-17T21:06:00+03:00Başlangıçtaki akıcılığı sonralara doğru azalıyor gibi olması dışında harikaydı... Farklı betimlemeler, düşündüren noktalar vardı, ellerinize sağlık