yırtık bir keder.

ve ben siyahtım bir defter üzerinde.

çünkü dünya vurdu kardeşliği dostluğu 

sevmeyi birini sonsuz.

vurdu beyninden.

kafatasım görünüyor güneşe çıkınca.

yırtık bir defter üzerinde  mor  keder lekesiydim ben. 

dünya yarım yaşayan bir tardigrat kadar anlamsız.

ben hiç olmadığım kadar cesur.

bir kaldırımda otururduk

birkaç kişi ve dünya kardeşliği.

ansızın uçar ansızın ölürdük.

çünkü dünyanın en güçlü duygusalları bizdik.

biz diyorum ya 

ben.

dönüp konuştuğum 

uzun uzun anlattığım

sevdim dediğim sürekli sürekli ve 


tekrar bir süreklilik gibi.


şimdi yıldızları görebilmeyi edindim 

ağaçlardan meyve koparmayı

ve düşmeyi uçsuz bucaksız bir kucağa.

nasıl olmasın sevişmemek bir ömür boyu

sevişmek diyorum 

kimden duydum bu kelimeyi?..

bilmiyorum.


ne kolay buğday büyütmek 

ekmek yemek geceleri 

halbuki şimdi dünyaya büyüyor

bütün denizlere ısınıyorum

o önceydi diyorum 

o önceydi.

bu bensem eğer 

bir devinimin köşelerini kemiren.

kırılan dişlerimi toplayan yıldızlardan

ve bazen meyve yiyen.

sevişen ve susan.

bu diyorum 

bensem eğer.

ben. 

kim bilebilir içimde akan sessizliği.

bir başlamak yerinde bitirilmeyi.

sonsuz bir edilgenliğim diyorsam

kim duyabilir beni? 


oysa geçti.

o önceydi.

sana manipüle oluyorum şimdi.