Rüyamın içinde bir kabus
Yavaşça doğruluyorum
Olduğum yer nefesimi kesiyor
Bir boşluk adeta, boşlukta duyulmayan sesim
Hatta bir hücre olmalı, çünkü taş kesilmiş içim
Burası benim kendime olan inancımı
Ve hatta kendime olan bağımı
Üstelik her bir kemiğimi ezerek geçiyor
Hem ruhen hem fiziken gömüyorlar beni...
Rüyamın içinde bir ölü
Doğrulduğum yerden çıkamıyorum
Olduğum her yer beni soyutluyor
Bir bağışlama adeta, unutuluyor parmak izlerim
Hatta bir kıyamet olmalı, çünkü etrafı seçemiyorum
Burası benim çürüyen bedenimi
Ve sık sık kaybolan ruhumu
Üstelik bütün yüz hatlarımı
Bir çamaşır gibi sıkıp geçiyor
Hem ruhen hem fiziken asıyorlar beni...
Dört yanımı mandallar tutuyor
Aksi halde dik duramazdım
Titremelerim duyuluyor mu?
Çünkü bir bahar günü de değil,
asıldığım yerde, ben
Çok üşütüyorum...