İçinde hakikaten sevmek kabiliyeti olan bir insan hiçbir zaman bu sevgiyi bir kişiye inhisar ettirmez ve kimseden de böyle yapmasını bekleyemez. Ne kadar çok insanı seversek, asıl sevdiğimiz bir tek kişiyi de o kadar çok ve kuvvetli severiz. Aşk dağıldıkça azalan bir şey değildir..
Sabahattin Ali'nin bu eserinde olayları anlatması, derinlere girmesi biz okurları oldukça etkiliyor. Özellikle bazı güzel ve özlü sözlerinin insanların hayatlarının bir parçasına dokunduğuna eminim. Âdeta bu kitapta kendimizi, duygularımızı bulabileceğimiz yerler var. Bu kitaptan benim hayat hakkında çıkardığım en büyük ders; herhangi bir olayı araştırmadan, sonuna kadar gitmeden, irdelemeden peşin hüküm vermenin cezası. Bir olay bizi sarsabilir fakat neden, niçin, nasıl sorularını kedimize yöneltip bunu sadece kendimizde değil her yerde aramalıyız. Yoksa kendi 'sandığımız' düşüncelerin esiri olur ve gaflete düşebiliriz.
Dilara Çıta
2020-07-03T14:37:00+03:00Evet katılıyorum size. Yorumunuz için teşekkürler :)
merve doğan
2020-07-03T14:14:02+03:00Peşin hükümlülük hayat için gereksiz bir cüretkarlıktır. Bir olayı veya kişiyi anlamak için bize görüneni değil görünmeyenleri de iredeleyip sonrasında hüküm vermek gerek. "Karşındakinin gerçeği, sana açıkladıklarında değil, açıklayamadıklarındadır.
Bu yüzden onu anlamak istiyorsan, söylediklerine değil, söylemediklerine kulak ver." demişler. Bu yaklaşım yazınızla aynı paralellikte aslında. Karşımızdakini dinlemeli, hükmü ona göre vermeliyiz.