Beni sevmeyi öğret kendine.
İçli bir şarkının hiçli tarafından bakıyorum kahverengisine gözlerinin
Bordo rujun bana verdiği yetkiyle dudaklarını yasaya gerek duymaksızın öpmek istiyor oluşumun önüne geçiyor sonra aramızdaki rakım farkı
Her şeyi konuşabiliyoruz
sen ve benim
dışımda,
her şeyin dışında kalıyoruz
Uzaktan saatlerce konuşmaktan ziyade gözlerine bakıp susmayı tercih ederdim oysa.
Oysa aynı dünyaların insanıyız ayrı hayatlarda,
vaktinden evvel kaybetmişiz her şeyi
vaktinden geç kalınmış çocukluğumuzun dizlerinde yara izleri.
Beni sevmeyi öğret kendine, çünkü mevcudiyetimin ve istikbalimin yegane temeli bu.
İçli bir şarkının kürdili hicazkar tarafından izliyorum esmerliğini teninin
Yüzünde keman taksimi nihavent
Anayasal düzeni bozarken saçların omzunda
köyden kente göç etmiş bir aile gülüşünde geçinebilir, diyorum
Bilmiyorsun, senin farkında olmadığın benim yaşamsal gereksinim addettiğim şeyler var, adınla bitişik yazılıyor
Adınla bitişik cümlenin öğelerine ayrılıyorum gizli öznesinde sarılıyoruz
Altı yüz elli yediye tabi değilim ama beni sevmeyi öğret kendine
başka türlüsünü düşünmek istemiyorum.