İçimdeki uçsuz bahçe benimle kalıyor, aşk ateşlerinden atlıyorum değerek.

Hoşuma gidiyor hafif esmer ten.

Tenime değiyor hiçsizlik ve ama suskunluk.

Bence kötü seks ölsün

Yerine çocuklar doğabilir, sen beni öptüğünde içimde elbette

Bu devirde içimizdekini yeşertemiyorken dışarı mı, hayır

O kalsın

Sen de kalabilirsin bu gece burada

Hem yüksek seksli konuşuruz komşular da umrumda değil

Evet tanıdık ama olsun, sen yabancısın

Ve bu gece bizim kesin tanışmamız lazım

Her an yollarımız ayrılabilir, bir his

Ayrılmadan hemen önce birlikte olmalıyız,

Üç derin nefes içeri ve bir tane de dışarı

Sakin olmalıyız, yerimizi de yadırgamayalım

Çünkü bizim bir yerimiz yok unutma

Hayır, bizim bir yerimiz yok değil, seninle benim değil,

benim,

bizim,

unutma!

Üç derin nefes, en az on içten sarılma, birkaç sayısız öpücük

Bakışınla heyecanlanmalar ve kapanış

Muazzam bir senaryo üstelik özgün de sayılır ilkel çağlarda.

Ve o zamanlarda yine

Gökteki daireler yere indiğinde ve biz onları mermerlere işlediğimizde

O zaman da çizgilere basmamıştım

Aradaki şu kavisli kısımlardayım,

Görüyor musun beni? Bahçemi?

Yeşerdi sen geldikçe her adımda

Ve kapıları aralandı

İnsanlığı konu alan ilk anı değildi elbette

Bin gece sürecek bir esaret de değildi sana kendimi anlatacağım,

Kapılar hep açıktı, seni hiç kandırmadılar, beni hiç ele vermedin,

Bu başka bir destan olurdu,

İçinde sen ve benim yan yana bir yerden geçtiğimiz

Veya

Bana bir yol sorduğun benimse gözlerimle işaret ettiğim küçük bir rolden olurdu sahnemiz

Sonra sen yine giderdin,

Ben yine derdim;

Senin de kuş koysunlar yoluna*

İçimdeki uçsuz bahçe de benimle kalıyor ancak,

Aşk ateşlerinden atlıyorum değerek,

Ben hiç bu devirde yaşamadım,

Kötü seks ölsün,

Çünkü bizim bir yerimiz…

Yeşerdi sen geldikçe,

Aradaki kavisli…

Bakışınla heyecanlanmalar

Ve

Kapanış.