Sadece yürüyorum,
Uçsuz bucaksız, katıksız,
Bir menzilim var...
Tepemde bir bulut,
Akmayan gözyaşımı kıskanır,
Yürüdüğüm yola gölge,
Toplamış yağmurlarını,
Yoluma revan olmuş süresiz,
Gökyüzünden arkadaşım.
Ben nereye, o oraya...
Sadece yürüyorum,
İzini sürdüğüm bir keder şeridi,
Neşe diyarının rehberi.
Oraya varmak yürek ister;
Hem de nefes alan bir yürek.
Sevgili hasreti kokuyor,
Hayatımın kadını geçmiş sanki,
Sineme çektim defalarca,
Gönlümü bir yanık kokusu sardı sonra.
Sadece yürüyorum
Usanmadan, ölmeden, dönmeden,
Arkama bakmıyorum korkudan,
Belki geçmişim sinsice peşimde,
Hani çaresi olmayan bir tuzak gibi,
Ardıma dönsem tepeleyecek,
Yüklemiş pişmanlıkları,
Toplamış sildiğim, attığım,
Kadınları, adamları,
Yenik düştüğüm savaşları,
Kapkaranlık tiplere haykırdığım nutukları,
Bir yakalasa fena,
Elime verecek bütün o yüklü gamları.
Sadece yürüyorum,
Güveni yıkılmamış aşka bahane arayan,
Genç kızların masumiyeti kadar kararlı,
Sevdiğine şehvet duymaya bile utanan,
Genç delikanlıların asaleti kadar emin.
Yürüdüğüm yol şahittir,
Neşem kadar varlığıma,
Kederim kadar yokluğuma,
Açlığıma, tokluğuma, meramıma,
Düzene sataşıp, küfreden,
Düzenbaz sevmeyen inatçı ruhuma.