Kitaplarımın arasında kuruttuğum çiçeklerin tozunu
serpiyorum ruhuma.
Saç tellerim kadar kırgınlıklar yetiştiriyorum
keşkeler ağacımda.
Sonra da kırılan saç tellerime asıp kurutuyorum düşlerimi.
Gökyüzü maviliğini yitiriyor
Kasımpatılar açmıyor artık kasımda.
Kokuşmuş insanlık kokusu var havada
ciğerimi delip geçen.
Sahi en son ne zaman aşk koktu hava Freya?
Sokakta yüzleri birbirine karışmış insanlar topluluğu
İfadesiz ve çaresiz
mutsuz ama mutlu
Dökülen saçlarıma ağıt yakıyorum bu gece.
Düşünceler davetsiz misafirlerim oluyor tekrardan
Sahi, en son ne zaman uğur böceği gördün Hemera?