doğrularım eski bir dilde yalanlandı
şimdi bir atımda çağlar değişse ne olur
sen hangi bağın bağbanısın
ben hangi gülüm
o aramızda payladığımız keşkelerden birkaçını
sattım tüccarlara yok pahasına
buymuş benim amansız tedirginliğim
buymuş omuzlarımın yükü
kuş gibi hafifledim demek isterdim
ne yazık kanatlarım eskisinden de ağır
çünkü mağlup kalmanın bir tadı var
işte ben onu kaybettim
benim ne sarsılmaz mevzilerim var bilmezsin
dünden bugüne getirdiğim
çok üşürsem bacaklarıma vurur ağrısı bilmezsin
hiç dargın değilim
gönül koymanın bir tadı vardı
onu kaybettim
nihayet eski defterler misali rafa kalktı
bütün bu alın yazgısı
çocuk acemiliğinde karalanmış o çizgiler
nasıl oldu da şakaklarıma oturdu
kimden ve neyden çekindim bunca zaman
müşkül bıraktım bağışla
bağışla ey kalbim