İçe kapanık demişlerdi çocukluğuma,
Çünkü sevmezdim boş konuşmaları.
Kötülükleri sundular kadınlığıma.
Zaten beyaz da sevmezdim,
Pekala mor da giyilebilirdi gereksiz düğün günlerinde.
Panjur olmak zorunda da değildi evlerde.
Ve ben pembe bir canavar hayal ettim,
İntikamımı alıp
Yerden yere vuran üç beş adamı...
Stabil olmayı ben de istedim.
Olmadı.
Kırmızı bir ruj yeterliydi,
Tetiklemeye içimdeki yaramazı.
Ve ben o tetiği çekmeye hep hazırdım.
Şeytan dolduramadı.
Ama şarkılar söyledi,
Ritmine kapıldım,
Alkış tutup anason kokladım
Hayallerime ulu orta sızdım, çıplaktım.
Bazı geceler...
Birçok geceler...
Ne fark eder.
Lütfen şimdi bir yuvam olsun,
Anason koksun,
Al işte sana beyaz!
Yaprak sarma bilmem ama,
Tütün sarar,
Kurarım çilingiri ortaya.
Radyoda 'Müzeyyen Abla',
Sağlığımıza, şerefimize veya hiçbir şeye!
Vur kadehi,
Çakır keyif gülüşlerimi,
Sarıp sarmala.
Duymuyor musun?
Hayır ya lütfen bir babam olsun!
İçimdeki yaramazı sustursun.
Sanki soğudu biraz hava,
Şimdi bir şal lazım bana.
Aman beyaz olmasın.
Funda Türkmen
2020-10-27T07:50:09+03:00Vedat çok teşekkür ederim,beni şaşırttın doğrusu.En kısa zamanda yükleyeceğim şiiri,cesaret verdin.Sevgiler
Sena Türkmen
2020-04-17T20:27:50+03:00”Kırmızı bir ruj yeterliydi,
Tetiklemeye içimdeki yaramazı.“ 👏
Kalemine sağlık.
Gaseyan Farahmand
2020-04-17T20:11:59+03:00*"Düşlerin üşürse pembe şalı gör ve sar."