Salgın,
Beden bulmuş hali, basit ama kaotik bir ifadenin.
Yüzlere bir ömür takılanları yetmezmişçesine
Yeni maskelerle donatılmış, birbirinin aynısı simalar.
Mesafeler artık sadece ilişkilerde yok,
Herkes uzaklaşmış birbirinden.
Yalnızların hayatı ise pek de değişmemiş,
Yine kendi başlarına ağlıyorlar kuytularda.
Bizim dışımızdaki hayvanlar daha mutlu,
Asırlardır hasret kaldıkları özgürlüklerine kavuşmuşlar.
Kiri pası silinmiş dünyanın,
Belli, o bile bıkmış bizden.
Yaşlılarımız artık emir vermekten çekiniyor,
Alışamadılar ki şunca garipliğe, çok doğal.
Yuvarlanıp gittiğimiz o günlerin bile
Birer mutlu mazi olması da hayli ironik.
Beterin beteri vardır derler ya,
Sanki onu yaşadık bu sene.
Ne dünya, ne ülkemiz, ne de biz,
Bi' türlü doğrulamadı belimiz.
Hak etmesine ettik,
Neler ettiysek bir bir onları çektik.
Suç ne onda ne de bunda aranmamalı,
Biz bu dünyayı kendimiz mahvettik.
Denge, hayatın en temel öğesi,
Sadece canlılar için değil,
Evrenin en kuytu köşesinde bile var olan
Her madde için geçerli tek kanundur bu.
Atalarımızın hatalarından başlar,
Bebeklerimizin bezine kadar gider bu süreç.
Yakılan her bir orman,
Dikilen başka bir otel;
Atılan her bir bomba,
Söndürülen başka bir ocak;
Ağlayan her bir çocuk,
Söylenen başka bir yalan;
Alınan her bir ah
Ve kırılan başka bir kalp;
Hepsi, dengeye dahildir.
Her başlangıcın sonu kaçınılmaksızın beklendiği gibi,
Belki de bu yeni sonun başlangıcı da
Bütün bu dengesizliklerin nihai yansıması ile süslenmiş,
Felaketler sarmalına dolanmış bir vaziyette,
Her an her şey olacakmışçasına beklenmelidir.