Sen san ki bitmez içindeki hasret
Ölüm birkaç saniye sürüyor nasılsa
Ölen birkaç güne gidiyor dünyadan
En çok seviyorum diyen birkaç güne unutuyor nasılsa
Sevgisine inanılmayan mahçup ve kederli bir haykırışla kalıyor kendi yalnızlığında
Aylar sürüyor bedenin çürümesi
Akrepler yılanlar lokma lokma ısırıyor her parçamı
Ben yok oluyorum hemen
Ama bitmiyor akrebin çiğnemesi
Geviş getiriyor yılanlar
Bir göğsüne bir diline dolanıyor işte.
Sen san ki karanlıklar aydınlıklara geçiyor
Ekinokslar yaşanıyor senin şehrinde
Geceler birkaç saatten kısa sürüyor
Gündüzün doğuyor hemen
Farklı dünyalarda değildik hiç ama
Sanırım çok uzak kıtalardayız Elva
Hayat güneşini erken doğuruyorsa senin
Haklısındır tabii
Kutuplarda yaşamak
Ve 6 aydan uzun sürmesi gecenin
Benim suçum değil ki
Coğrafyanın kader olması
İşte bu benim haksızlığım sanırım
Sen san ki bir tek sen korkuyorsun
Ben öylesine korkardım ki
Korka korka korkularımdan bir parça oldum
Korkularımın beldesinde yuva tuttum
Meğer ne çok korku varmış
Hepsini tanıdım
Tescilli bir korkak olarak atandım
Yalnızlığımı yazdığım satırları yalnız okudum
Yanılışlarımı hiç yazamadım
Korkak ürkek yalnız ve de yanılmış
Sen san ki acıların sürer uzun
Bilirim iyi bilir parmakların her acıyı dindirmesini
Kalbine dokun
Biraz masajla kalmaz hiçbir şeyi
Sen küçücük bir kızsın
Hayatımın her yerine sığdın da
Pek rahat edemedin
Hemen kalktın
Zararsızsın ama mutluluğuna da zar atmazsın
Ya üzülürüm diye kaçarsın
Aşkın kapısından geçerken bırakılan gururu
Aşktan kaçarken ararsın.
Sen san ki cayır cayır yanar yüreğin
Uzatsana sigaramı yakayım bari
Ya da boş ver kibrit bulurum ben
Senin elin yanmasın
Ben üzülürüm diye kıyamayıp söndürmüşsün de zaten hemen
İşine gelince beni iyi tanırsın
İşine gelmeyince tanımamanı da anlarım da
Sen baktığı her yerde seni gören gözlerimi
Ne sanırsın anlamıyorum
Sen san ki unutulur her şey sana dair
Senin gittiğini unuttuğun yerlerde
Bastığın her ayak izine yüz sürüp duaya çıkan dervişler görür içim
Korktuğun ormanlardan kaçıp
Vardığın şehirlerde ormanları suçlama
Ağaçların ayakları yok zira
Dallarını uzatsa sana
Ayaklarına kapansa korkuturdu seni
Onlar sadece gidişini izledi
Sahi neden gelmiştin ormana
Bir yavru köpek de unuttun burada
Hiçbir şey için olmazsa onun için dönmeyi unutma.
Öldüğünde olsun dön
Mezarsız kalmasın garip.
Sen san ki delisin, çocuksun,
Çocuksan benim çocuğumdun
Dünyada bir başına kalmış iki çocuktuk seninle
Sen erken büyüdün ben herkesten daha küçük kaldım şimdi.
Delisin işte, ne güzel çocuktuk
Büyümek nerden çıktı simdi
Yeşillik arazilerde sıfırdan evler inşa edecektik
Evcilik oynardık belki de
Sen evin annesi olurdun
Ben evin hep huzurlu olanı
Biraz da huysuz
Çekerdin azıcık nazımı
Ana yüreği yok mu nasılsa
Sonra ben senin cennetler sersem ayağına yetmezdi sana
Çünkü sen hepsinden daha kıymetli olurdun orada
Sen san ki nasip böyleymiş
Ne ala memleket
Mahkemeler neden var ki
Nasipler öyleymiş
Biz insan değil miyiz
Korkularımız varsa cesaretimiz yok mu
Kabullenişin yanında, azim yok mu
Vazgeçişler hakikat ne ara oldu dünyada
Sen san ki
Ya da... boş ver en iyisi
Susma vakti geldi sanki
Güneş de ay da dünyayı terk etti
Yaşam çoktan bitti
S. o. s.'leri duyabilecek kimse kalmadı
Başka galaksilerde yaşamlar bulunduğundan beri
Herkes bu dünyayı terk etti
Bir ben kaldım burada
Biri de uyandırmadı güzel rüyalar görüyorum, bölünmesin diye.
Uyandık ve bitti.
Ölüme uyanmak uyumaktan daha anlamlı ise tabii.