Bir de senin bulutların arkasına gizlediğin hüznünden bahsettim.
Yağmur yağarken göz bebeklerinden ruhun taşardı yeryüzüne.
Dağlar sabit tutamazdı savurgan acılarını.
Ve hiçbir canlı avutamazdı seni cam kırıklarının üzerinde sevişirken. Bedenin morg, parçalan!
Durulurdun, dururdun anlamsız gelirdi sana yaşam zırvalıkları.
Ölüm deliliğinden bahseder, tanrı ilan ederdin kendini.
Söz etmezdin yanında kalan gökyüzünün üstündeki parıltılı aynalardan.