nasıl korkuyorum biliyor musun? 

susuz kalacak gibi, çöle dönecek gibi 

koşmaya hevesli ayaklarımı nasıl durduruyorum biliyor musun?

bir daha asla bulutları göremeyecek gibi


bu iklim beni mahvediyor sevgilim 

ne yağmuru tam, ne güneşi 

sen bağzı bağzı parçalı bulutlu 

gülüşün eksik, güneşin soğuk


bir sonbahar hali sarıyor gövdemi 

bir sigara bin nutuk

dinlemekten sıkılmış ruhumun sarılmana ihtiyacı var 


bir şişe şarap ve birkaç şişe boş bira şişesinde şiirlerim 

şiirlerim ellerin, şiirlerim gözlerin 

ve belki de saçlarında saklı kalbim 


sazım yanık, korkularım kahır 

şiirlerim sanrı, seni kollarımda sanıp 

kaç rüyaya uyandım 

rüyaydın oysa gerçek kadar yakındın,

belki yanıldım


dön bak dünyaya 

dön bak şu yeşil kente 

nerede bir bulut görürsen ben 

nereye bir yağmur damlası düşüyorsa eğer gözlerimden 

gözlerimden tanırsın beni 

öyledir ki güneş sen isen bulut benim 

bilirsin beni, tanırsın beni…