Beyrut limanı, santa harabelerini geçip
Pusmuş kaldırım taşları arasından seyreldi
Selvi, bir o kadar da kasvetli gölgesi
Ne ani, ne yaban telaşlıdır dikenli gövdesi
Açılmayı bekleyen kulpların anahtarıdır o
Kaldır kafanı general, parlasın gözlerin.
Gard almaya zorlandığın kızıl güllere karşı
Kınına sığmayan bir ismi daha aklından sildin
Burçlar, fallar ve muskaların fertleri
Hani nerde kainatınız, ilham perileriniz.
Dünya
Şöyle dursun güzelliklerin ve berraklığın
Her hayatın nasibiyse ölüm,
söyle dursun sendeki tesiri.
Gölgesiz ağaç, ıslanmamış balık gibi
Mümkün olmamalıydı, sonsuza dek ayrılıkların