Zulüm çığlıklarının yanında direnen kalemler vardır.
Söyler misin, bıçaktan başka ne keser hayatıma bağlı hayallerin ipini?
Annemi, babamı, ablamı, abimi ve bakkal amcayı bombalara borç verirsem
Yaralı kulağıma kim fısıldar ninnimi?
Şimdi olmaz!
Ben dört yaşında büyüdüm, ama kaybettim kendimi.
Bir elin mumda yanış miktarı kadar olsa da,
Hissetmediniz beni ve kaybolan oyuncak bebeğimi.
Şimdi yaşım sekiz. Bomba ve tüfek seslerini ninni belledim.
Nasıl yaşlandım bir bilseniz!
Gözyaşlarım size aşikâr, aç ve soğuk gecelerim ise büyük bir giz.
Gençlik çağlarımda, elim kalem tuttu.
Sonrasında zaten, saçlarım beyaz durdu.
Gençlik çağım dediysem yedi yaşımdır.
Siz ne zannettiniz?
Kalemim, kâğıt üstünde koşmaya başladı dörtnala.
Açtıkları yaraları anlattım
Gelinlik yerine beyaz kefen giyen ablama
Bir de, yerde fısıldasam gökte duyan Allah'a
Dokuzuma girdiğimde
Kalemim kan dökmeden onları yendi.
Bir devrimciydim sanki,
Bunu anlamanın üstünden çok geçmedi.
Çünkü onlar yeminlidir devrimcileri vurmaya.
Seyyide Sakine Güngör
2020-04-20T20:46:48+03:00Çok teşekkür ederim.Umarım bu ortak dersimizden el birliğiyle kurtuluruz. :)
Seyyide Sakine Güngör
2020-04-18T20:36:10+03:00Yorumunuz için çok teşekkür ederim,fazlasıyla motive edici.Umarım en kısa zamanda bu düzenini değiştiririz de yakınmak zorunda olduğumuz konular olmaktan çıkarlar🙏
Alıntılarla Yaşıyorum
2020-04-18T18:44:48+03:00"Bomba ve tüfek seslerini ninni belledim." Uh, çok iyi. Benim de en çok ilgilendiğim konulardan biri bu, nedensiz şiddet, toplumların bu şiddeti bize bir ninniymişcesine belletecek kadar meşrulaştırması ve bizim de lanet olası alışkanlığımız. Bu şiirde de dünya düzeninin acımasızlığına karşı içten yükselen devrimci bir şair edası gördüm, şiirlerinizin ve yazılarınızın devamını bekliyoruz