Bugünü diğer günlerden farklı kılmaya çalıştım. Belki de o yüzden hayatımda ilk defa günlük tutmaya kalkıyorum.
Olağanüstü bir durum da yok hani. Kitaplarımı kutulardan çıkarmaya başladım. İçimde bir susuzluk hissedebildim nihayet. Peki aylardır bunu yapabilecek mecali beklemem? Bilmiyorum.
Uzatmayacağım. Belki zamanla. Günümü güzelleştiren birkaç cümlesi oldu Charles Bukowski'nin. Şöyle diyordu.
"Aşk, gün doğmadan uyandığınızda bir sis görürsünüz ya, kısa bir süre orada durur sonra yok olur gider. Evet aşk, gerçekliğin ilk ışıklarında yok olacak bir sistir."
Bu cümleleri yabana atmamalı. Kelimelerin de yıllanmışı var ve emin olun eski bir Bordo şarabından da lezzetlidir çünkü demini zamandan değil yaşanmışlıklarından alır.