Şehir düştü diye bağırdı siren,
Herkes çaresizdi
Hani yaşam kutsaldı, savaşta dahi?
Karşının askerleri bir bir girdiler evlere.
Ölenler de vardı, ölümü bekleyenler de.
Savunma yoktu, umut yoktu.
Sadece teslimiyet.
Koca şehirde bir doktor
Seni asla bırakmam dedi eşine.
Sığınakta beklediler,şehirdekilerin çığlıklarıyla
Sonunda sustu koca şehir
Üniformalı asker, silahını indirmedi
İşinize yararım, doktorum dedi ben.
Karısını aldı yanına.
Silah altında yürüdüler komutanın çadırına.
İki yaşam bir söze bağlıydı.
Fakat iki yaşam da birbirine bağlı.
Doktor, karısını bırakmadı.
O ölürse ben de yaşayamam diyordu sanki.
Onay çıktı.
İhanet etmişlerdi şehirdekilere.
Yaşamak ihanet miydi, sahi?
Bu savaşın ortasında ölebilmek mi samimiydi?
Annem, babam öldü dedi kadın.
Biliyorum dedi adam.
Ama sen ölmedin, bu önemli olan.
Gözlerinden inciler düştü, özür diledi kocasından.
Elini karnına koydu önce.
Sonra sıraladı kelimeleri ardından.
"Ya çocuğumuz da ölürse"
Ne diyeceğini bilemedi doktor.
Yeni bir hayat, yeni bir kutsal
Hem de onu kutsalı
Fakat savaş?
Korkutmadı eşini
Belli etmedi endişesini.
Yarını yokmuş gibi sarıldı sadece
Yarın yoktu zaten
Yarını unutmuşlardırdı yarınsız yaşıyorlardı.
Ne kadar zaman geçti bilinmeden yaşandı.
Düşmandı sözde ama çoğusundan dost.
Zamansızlık ve belirsizlik içinde doğan "Umut"
Yemek çıkmayan toprak
Yaşanamayan şehir
Büyüyemeyen çocuk
Çürüyen ölüler..
Koca tabur, bir bebek
Düşmanın doktoru ve hizmetçi karısı
Bazen de yemekte bir meyva
Askerlerin kadına tek hediyesi
Bebek için verdikleri çok belli
Ya da sadece vicdan temizliği
İkisine ait harabe oda
Annenin ninni sesi
İlahiyi andıran ninni
Yaşadıklarını hatırlatan ninni
Ölümden uzaklaştıran ninni
Bebek, küçük
Günler duvarda çetele
30 gün 40 gün
Yaşayabilmek mesele
Savaş nasıl peki?
Bitti mi?
Dünyayı ele geçirdiler mi, sadece şehir mi?
Kadın her gece soruyor kocasına.
Bizim için bitti.
Tek bir cümle,tek bir cevap.
Koskoca savaş için yeterli miydi?
Umudun 2.yılında ölüm doğdu.
Şehre dönen eski sahipler altında.
Olmayan siviller kin sebebi
Kimin düşman olduğu değildi belli.
İki senedir misafirler uğurlandı edebiyete
Sessizce, kurşunlar eşliğinde.
En son girilen revirdi
Doktor korumak istedi, yaşamını.
Daha cümle kuramadan yolculadı
Karısını ve oğlunu.
Kendi sonunu bile göremedi
Tek gördüğü vardı;
Bu savaşın boşunalığı...
Muhammet Ali Erkek
2024-01-19T00:29:56+03:00Hikaye versiyonunuda okumak isterim .Asıl ben çok teşekkür ederim.
Aybüke Erdoğdu
2024-01-18T18:27:23+03:00Bu şiirimin bir de hikaye versiyonunu yazmak istiyordum anlaşılmaz diye fakat bu haliyle de yeterli olduğunu gösterdiniz, teşekkürler.
Muhammet Ali Erkek
2024-01-18T17:49:46+03:00"Sirenin çığlığıyla başlayarak savaşın yıkıcı etkilerini vurguluyor: 'Hani yaşam kutsaldı, savaşta dahi?' sorusu, yaşamın değerini gerçekten sorgulatıyor. Umutsuzluğun içinde bir ışık gibi parlıyor: 'Seni asla bırakmam' sözleri, aşkın ve bağlılığın savaşın ortasında bile var olabileceğini gösteriyor. Askerin teklifi ve doktorun içsel çatışması, yaşam ile ölüm arasındaki ince çizgiyi öylesine imgeliyor ki daha başka türden anlatılamazdı. Savaşın anlamsızlığını vurgulayarak, insanların dostlarından düşmanlarına dönüşmesini ve yaşadıkları travmayı etkileyici bir şekilde ifade ediyor. Gerçekten çok beğendim."
Ayşenur Baş
2023-12-16T10:48:42+03:00Çok güzel bir şiir olmuş..