Bir derya tufanıdır, kalkın ayağa heyhat! Donanmalar dibimizde toplarını ateşler şimdi gecenin bakir rengini kızıla boyayarak. Uyan ey ruh, koru surları, girmesin içeri düşman eli. Bedenine bir mahrumiyet edası ile korun, sen değil miydin ki şunca zamandır kendi vatanına hain?
Nice gönülsüzlere yuva oldu bu şehir, bu beden, bu dünya, bu âlem, bu evren ve kalabalık. Hangi nota acıyı tetikler, ezberlerdi bu kulaklar. Hele gözler ki şelaleden hallice damlasını esirgemez yâr yolunda. O yâr ki, binbir gecede fethi müjdelenmiş İstanbul semâsı. O yâr ki ben Fatih, tarihin tekerrür etmediği bu düzende.
Şimdi gözümün önünde silüetin. Bir leb-i deryâ manzarası hâkim. Uyan ey yâr, yâr olduğundan haberin var mı? Uyan ey yâr, bu kul ki, senin varlığının uyutmadığı.