Ateşe elini uzatmak gibi

Uçurumdan aşağı sarkmak gibi

Hançeri damarlarda gezdirmek gibi

Ö(y)lesine tehlikeli, tutkulu ve suçlu


Gözlerim ihanet görmekten kan çanağı

Halim bu acımasız mahkemede İsa yanağı

Bir sen kalmıştın bu kalbi kırmayan

Durma vur sevgili sende vur tokmağı


Beyaz düşlerimin beyzaca gülüşleri

İhanetlerle bilenen ruhumun sivri dişleri

Bir sanaydı bendimin nice yenilişleri

Şimdi ise tarihe geçti inancımın silinişleri


Güven geleceği zaman naz yapıyor ama gideceği zaman nasıl gidiyor

İntiharı asla düşünmem diyen kalp nasılda ayağının altında ki sehpayı tepiyor


Hata senin hat(t)a benim

Ben sevmekten korkan sen sevgiden kaçan

Sevmeyi öğretip sevgiyi çalan, sevginin cömerti olan kalbinin, bir benimdir

Sevgiyi dilendirdiği, dillendirmediği, cimrisi olan


Bir vardın bir yoktun

Ağzıma bir parmak bal, beş parmak tuz çaldın

Kalbimi üç kere attın göğe bir kere tuttun

İçimdeki çocuğu sen yüksekten korkuttun



On kere tutarım desen ne fayda ki artık

Çıktığında göğe acaba yine tutmayacak mı diye düşünen çocuk

Sayabilir mi hiç gökteki kuşları

Mavisini yitirmişken inançları

Hiç sevebilir mi bulutları


Bir ay'ın kıvrımında uyutsam kırgınlıkları

Ay her tutulduğunda yağmur olup yağarsa yüzüne

Tanır mısın o yağmur damlalarını

Dudaklarına değer mi ağzıma çaldığın tuzların tuzlu tadı


Bir yağmur damlasında anımsa beni onlardan da kaç aç şemsiyeni

Bulutlar göğün kalbini kırdığında göğün kalbi acır imiş her gök gürültüsü bir ah edişmiş bulutlara

Sende bir göğün gürültüsünde duy kırgınlıklarımı, haykırışlarımı

Çınlasın kulaklarında çocuk yanımın çığlıkları


İnançlarım yok oldu

Gülüşlerim soluma el oldu

Ve

Bir selamı bir sela’ma sebep oldu..

Bir bakışı bir kışıma sebep oldu..

(ç)aldı inançlarımı mabedimde infiale sebep oldu..