Ve Evangeline, sen benim yıldızımsın. 

Henüz adını duymamış topraklardan çok fazla dilek yüklendin.

Bir çocuk neşesi yakaladım sende

Sonra henüz yaşanmamış bir hayatın korkusunu.


Korkak gülüşlerin ardına ulaşmak için çok fazla yüz söküp atmam gerekiyor.

Oysa bir korkağın işi değil sevmek

Yaşamak ise istikrarlı bir yalandan ibaret.

Biz sevmeyi beceremeyenler, korkaklar, asiler, yalancılar...

Kristal göz bebeklerinden akan tuzlu yaşları kalplerindeki acılara bastıranlar, acı çekenler, zevk alanlar ve gizli saklı ağlayanlar

Şiirler yazdık.


Umut tacirleriyiz. 

Zehirli sözlerle acılarımızı gizledik 

Ve parsel parsel sattık hayallerimizi. 

Sen her birini duydun ve ağladın geceler boyu.

Biz uzamış çimlerin ve açan çiçeklerin arasında şarkılar söylerken

Hüznünü taşıması ağır geldi sana.

Öldün, öldün ve bütün hayasızlığına şahit olduğun sularda boğulmadan evvel,

Biz gülüşlerine hayaller iliştirdik


Affetme bizi.

Ve duyma şarkılarımızı hiçbir yıldızın düşüşünde.

Meydanlarda güç gösterisi ve ölüm.

İmparatorluklar yıkılıyor ahlakımızın üzerinde.



Evangeline, benim solan yıldızım,

Dilekler dinlemiyorum artık kimseden.

Seni düşünüyorum ve bütün gözlerden uzakta seviyorum varlığını.

Bütün hayallerin ötesinde saklıyorum yaşadığım tüm bencil aşkları.

Bu bir veda şarkısı sen beni duymamalısın

ve Evangeline sen benim sevdiğim son yıldızımsın.