Vakitsiz bağrıma gelen kasılmalar 

Harmanlanmış duruyor pasajdaki kanserin adı 

Göğsümden boğazıma inip çıkan bir od oluyor 

Arzuladığı gayretsiz us sirayet ediyor 

Doğumundan başlayarak, yayılıyor 

Cüzzamlı saatlerde devşirilmiş yeis 

Şakaklarına çöktüğü vakit

Mukadderat mı dersin buna 

O sancılı, içini kemiren yas zuhur etti mi 

Meyus bir aşık kederiyle çıkarsın yola 

Arşınladığın her mirat yansır güneşten sana 

Ağzı köpüklü bir kavgaya dönüşür yalnızlığın 

Üç beş ceset bırakır bedenimin parçalarından 

Protestan bir söylem derler bana 

Seni katmadığımda kendime 

Sen, özgürlük aynı bağlamdaki apolitik fikirler 

Yeterince inanırsak kendimize

Başımızı göğe kaldırırsak  

Belki yeni bir ortadoğu yalanı yaratırız seninle 


Gizil bir reşk verir davetkârlığın 

Aşk yaralı bir dogmadır, stabil 

Payını sürüp giden hayata mayalaması 

Seçemez atfedilen karanlığı 

Kulaklarımdan kesilmez 

Lisanımı bilen yaşama istenci

Bulutlar adam öldürmesin 

Ampirik bir yaratıdır sevda argümanların 

Hani dilimin sarhoşluğu

Geçirmez ya ayıbımı içeri

Örter demini beter, kaygısız hayatın

Yine bir ağlamaklı yasak var

Dünyanın üstünde bıçılmış kaftan 

Bir yanı hançerlenmiş çırılçıplak bir tan 

Bütün bu aykırılığı kapsayıcı bir yüktür İnançsızlığımın yanı

Yalpalayarak yürüyor sanrılarım

Bağımlılıklarımın direnişine  

Tekil bir direniş, ki ellerinin çoğulluğu Sarmalamıyor iki yanımdan kaotikliğimi 

Uzayıp giden taze düşüncelerimde

Sorguluyor varlığımı gökyüzündeki dinsiz mercek 

Nedir sahi 

Nedir bu sonsuz bir uykudan başka