sen git bu gece
kenarda köşede bir sen bırakma sakın
gözlerini al önce
yangın bakışlarını
ellerini al
özellikle titreyen şu sağ elini götür yanında
kokunu al mesela
kokunun bulaştığı o ince mavi çizgili kazağı
kış gelicekmiş senin ardından
üşürsün
mektubuma bıraktığın o kırmızı izli öpüşlerini al
dudağının kenarındaki o çöküğü bırakırsan şayet bozuşuruz
tekini kaybettiğin için çok üzüldüğün o martılı küpeni al
ceketimin cebinden
annenin doğum gününde aldığı, kahve lekesinden mavisi kaybolmaya yüz tutmuş kupanı al
hani şu çok beğendim diye bana hediye ettiğin kupa var ya onu işte
kalmasın...
kırık değilse de su sızdırır, parçaları canıma batar artık
en çok neyi al biliyo musun
geçiçek der gibi sarılışlarını
bağrına bastırışlarını al
erkek adam ağlamaz derdi babam
sakladığım yağmurlarımı al
çıkarken kapıyı kapama
gidişini,
aldıklarını hızlıca en yakın çöpe basışını izlesin yüzüm
anlarım'