Seni beklerken
yaşlı bir tren ayrılıyor istasyondan
olabildiğine yorgun, salına salına
ilerliyor rayları ezerek.
Kiraz yaprakları altında öpüşüyor insanlar
ve sarmaş dolaş hepsi.
Yalnız kendilerinin hissedebileceği bir dilde
anlamsız gülücükler saçıyorlar
ve aşık gibi duruyorlar birbirlerinin saçlarıyla
oynarken.
Yağmuru yemiş buğday yaprakları
boyunlarını eğiyor şimdi birer ikişer,
hüzünlü bir görüntü kazanıyorlar
uzaktan seyrederken ama yine de
mağrur duruyorlar.
Denizde bir balık, gökyüzünde bir kuş
toprakta filizlenen son kardelen...
Sabaha uzanan bir gecenin önlenemez vedasında
çiğ yemiş kim bilir ne zaman
sohbetler ettiğimiz o bank.
Kollarımızı açarak bir ileri iki geri
sallandığımız o salıncak
ya da koşturduğumuz o yollar
şimdi yapayalnızlar...
Bir yıldız kayıyor ve insanoğlu yine kendisini kandırıyor!
Haliçte balıkçıları birer ikişer geçiyorum
tepemde insancıklar ağlarını sallıyorlar
ve birbirlerine rasgele diyorlar
artık hiçbir seste bana net değil
o yüzden kestiremiyorum.
Her nefesimde belli belirsiz dumanlar
hangi mevsimdeyim?
Ondan da emin değilim.
Kış veya sonbahar olmalı diyorum.
Yolda mı yürüyorum? Yoksa yolumda mıyım?
ya da her şey yolunda mı? Bilemiyorum.
sokakta es kaza istemeden karşılaştığım birisinin
Nasılsın sorusuna cevaben verdiğim
iyiyim samimiyetsizliğinde ilerliyorum işte.
İlerlemek diyorum ama ben bu seyrin neresindeyim? Bilemiyorum...
Alacalı bulacalıyım anlayacağın
ve seni beklerken her günüm pazartesi.
Bu şiir gibiyim işte,
Karışık, hayatın içinde ve yarım....
Nermin B
2023-06-20T14:44:37+03:00Nasılsın sorusuna cevaben verdiğim
iyiyim samimiyetsizliğinde ilerliyorum. Çoğumuzun samimiyetsizliği. Güzel yazmışsınız. Tebrikler.