Seni görünce;

Tatsız çileklerden, tatlı reçeller yapıyorum; gönül kavanozumda...

Güneşe gülümsüyor, yıldızlara göz kırpıyorum.


Seni görünce;

Üzerine hiç basılmamış kumlardan kaleler yapıyorum; gün batımına karşı

Dalgalara ayağımı gıdıklatıyor, okyanusları güldürüyorum.


Seni görünce;

Beklemekten soğumuş çaydan bir yudum alıyorum; dilim yanarmışçasına

Beklemek yormuyor da, sensiz çay içerken yoruluyorum


Seni görünce;

Bir yağmur bulutu çevreliyor etrafımızı, üzerimize yağışını izliyorum yağmurun

Islanmaktan değil de sana şemsiye bile olamamaktan şikayet ediyorum.


Seni görünce;

Düşler kurmaya başlıyorum; sen kokulu yastıklara uyanırcasına

Kalbimde yer yatağı yapıyor ve seni orada habersizce uyutuyorum.


Seni görünce;

Gelişi güzel betimlemeler yapıyorum; çehresi güzelime...

Yaptığım betimlemeler, ince ince işlenmiş sanki yüz hatlarına


Ve seni son kez görüyorum;

Özür diliyorum içinden seneler eskittiğim ömründen

Ve özür diliyorum, içinden sular eksilttiğim denizlerden...