Sen fakir bir ailenin ocak ayında yanan sobası gibisin
Sadece evin bir odasını ısıtırsın
Ben bir yan odada kış yetmiyormuş gibi,
Hayallerimle sarılıp donarım
Sen şubatın yirmi dokuz günü gibisin
Yıllar sürer gelmen
Ben onca zaman beklemişken gelmeni
Sen bir o kadar hızlı kaçarsın benden
Sen martın kazma kürek yaktırması gibisin
Bahar geliyor diye sevinirken
Ansızın yağan yağmur gibi
Çocukları top oynamaktan alıkoyarsın
Sen nisanın açtığı ilk çiçek gibisin
Umut yüklersin insanlara
Mutluluk doruklara çıkmışken
Sen birden bire soğuk havayla yerle bir edersin umutları
Sen mayısta bir akdeniz şehrisin
Önce sen buluşturursun insanları uçsuz bucaksız mavilikle
Ama bil ki en çok da sen soğuksun
Sen haziranda ki anlamsız mutluluksun
İnsanlar kısa kollu kıyafetler bakarken
Sen daha yaz tam gelmedi diyen
Mutluluğu çöpe atansın.