Ayrıksı
Çamaşırlarında mandal izi olmayan insanlar tanıdım
Ağızlarında peçete
Ellerinden nasırın esamesi okunmaz
Çizgilerinde ne eksik,
ne eksik?
Karda yürür de izini belli etmez yenidoğan kibirleri
Konvoy başlasın
-tavan arasında sarı paltomun i'sini unuttum
Doğma büyüme oralı insanlar tanıdım
Ora - ki hiç olamadığım yer -
Ben - ki hiç doğmadım onlar gibi-
Ağızlarında yalamaya yüz tutmuş tükürükleri
Memelerinin arasında börülceler haşlanır
Bana elini uzatanı elim bilirim,
Ben elimi uzatırım, tekrara düşer kimsesizliğim
Tüm çiçekler solarken
ve solan tek şey çiçek değilken üstelik
-sokak arasında varlığımın m'sini unuturum
Benim dediğimden bir ben anlarım
Annemin dediğinden de bir ben anlasam
Eder iki, yazıyla
Ne zaman "bir" olur insan desem
Yüzüme bakar, anlamaz
Ben de annelikten anlamazsam
Etmez mi iki?
Oysa bana söyleseydi
İnsan bendir ve bencildir medulla ossium'larına kadar deseydi
-pazar tezgahında hayal kırıklığımın bir'ine veda ederdim
Sefalet
Şimdi. yazı eskimiş, kışı henüz görmemiş bu asfalt zeminde
Bir adam umut satıyor
Satar gibi yapsa diğeri
Kazananı olmayan bir savaş daha eklenir, hak bakiresi bu betonarme düzende
Kimi cümlem kısadır
Kimi cümlemle aranıp durur doyunmuşluğun şükrü iliklerimde
Ne kalır, ne gider sonra
Ne yaşar, ne ölür
Ne bilir, ne bilemez insan
-sabahın beşini gördüğünde kendiyle bile vedalaşmak istemediğini
Dilenmemiş özür bırakmadan ölmemek gibi dertlerim var
en çok kendimden
Doymadan delice, kimse bilmeden
Perdeleri tek kişilik hayatımın
kimse görmeden
Atılmadan adım, yazılmadan anım
Bilmezden gelindi kaygılarım
-geceyi adıma yazsalar ne çıkar, hiç çıkılmamış yokuşlarım var
Ellerimi tutmayan kar taneleri uğruna
Saçlarıma belikler bırakan güneşin eteklerinden geçtim
Geç kalınmış duraklardan geçtim
Azı kalmış ömürlerden geçtim
Olacak işlerde durdum da olmayacak düşlerden geçtim
Adımı verdiler bir gün
Yazımı çizdiler
Önüme kırkı kırık, kırk ekmek serdiler
Doymadım
-ne kadar verdiyseler o kadar kendimden geçtim
Dua / Umut ve Aşk
Sağanak yağmurlu yastığımın altında üç dilek dişiyorum
Unutmak, zaman ve kaçmak
Gün olacak gökler bana seni getirecek
Gün olacak geçeceğim adımdan geçtiğim gibi
Her dizesini farklı çekimlediğim bu şiirden
Seveceğim, belki sevmek kadar
Yaşamak kadar yaşayacağım
Engellerden yeni yollar kazıyacağım
Unutmayacağım sulamayı çiçeklerimi
- gün olacak öleceğim utanmadan, doğmuşum gibi
Balkonlarına hiç salıncak kurulmamış çocuklar tanıdım
Ellerinde gösterişten delilik hastalığı
Ağızlarından acının esamesi okunmaz
Aynanın karşısındayım, ne eksik?
Ne eksik?
-Bıçağın sırtında yürür de akıtmam kan tanelerimi
Kimse bilmez ben her an ölebilirim
Dişimin kovuğunda seni doğurabilirim
Gün gelir, insanım der serden geçebilirim
Kimse bilmez ben her an kalabilirim
Elimin ayazında sana dokunabilirim
Gün gelir, insanım der yardan geçebilirim
Kimse bilmez ben konvoyu başlatabilirim
Dünyayı aşktan yeniden yazabilirim
Gün gelir, sayfaları bir bir yırtabilirim
Gün gelir, bir kitabın ilk sayfası olabilirim
Kimse bilmez
Serencebey Yokuşu'nda bir kadına
-sevmeyi öğretebilirim
Yaşar Dağlar
2023-06-26T04:06:31+03:00"Doğma büyüme oralı insanlar tanıdım
Ora - ki hiç olamadığım yer -
Ben - ki hiç doğmadım onlar gibi-"
Büyük yeteneksin.