aynadaki kırgın silüetimi gizlemekteyim
nerede tanrı inancıyla uyuduğum geceler
nerede heyecanıyla uykumu böldüğüm sevinçler?
şimdi bana kalan kulaklarımda hüzünden başka iz bıramayan sessizliği dinlemektir.
bir yabancıya dönüştüğünde ellerim
geceleyin kaçılacak delik aradığında zihnim,
ve dilim yılan gibi döktüğünde sözcükleri
eve sığınmak zor gelir.
çünkü bana kalan dudaklarımda ölüm arzusuyla sabahı beklemektir.
binlerce vedanın cenazesini taşıyorum göğsümde
her biri teslim oluşun onarılmaz yıkıntısı
kimi beni büyütecek sevgiyi takıyor kelepçeye
kimileri ise kollayacak kanatlarını esirgiyor
ben her akşamüstü o göçüğü beslemekteyim.
yoruldum,
koşup durmaktan kanıyor dizlerim
'eve varmak' hayali silikleşiyor düşlerimde
yarıda bırakılan şiirin son dizesi gibiyim
artık bana kalan umudun arka bahçesinde melankolik bir şairi izlemektir.