Çok ses var, çok gürültü var. Belki de insanın ihtiyacı olan şey, biraz sessizliktir. Bu sayede huzur bulabiliriz bir gün.


Araba kornaları, bağırışlar, çığlıklar, zırlamalar, telefon sesleri… Hepsinden kurtulduğumuz an, göreceğiz ki dünya o kadar da tuhaf ve rahatsız edici bir yer değil.


Eğer mutlak bir sessizliğe kavuşamıyorsak en azından bu örneğini verdiğim seslerden kurtulalım. Bu sayede ateşlenen silahların çıkardığı sesleri, kilometrelerce ötedeki “hedefleri” vuran füzeleri ve o füzelerin altında can veren bebeklerin çığlıklarını daha rahat duyarız. Belki o zaman, bu seslerin ifade ettiği vahşeti gerçekten kavrar ve bu “saçmalığa” bir son verebiliriz.


Sessizlik, iyi bir şey. Ama sessizlik, sessiz kalmak demek değil. Çünkü sessizlik, ortamın genel halini ifade eder; sessiz kalmaksa kişinin olaylar karşısındaki tutumudur.


Sessizlik cennettir, sessiz kalanların dünyası ise 2024.