nefesini tuttuğunda boğulduğunu sanmak
kaseti tekrar tekrar başa sarmak
her mahkemede hükümlüyü savunmak
eline geçmiş fırsatı başından savmak
ve yokluğunda ses çıkaramayacak kadar korkak olmak
aşk öyle bir şeydi ki
kıyıya vuran devasa dalgalardan yıkıcı
fiyorttaki biçimsiz buzdan yakıcı
defalarca kez bitirilmiş filmden sıkıcı
bazen de bir balyozdan daha kırıcı
içten içe seni yiyen kurtlardan ibaretti hepsi
ve kalbin delik deşik
her güne bir hayalle başlatsa da
bir yıkımla son bulurdu kafan
yin yang'dan öte bir davaydı hep
realizmle romantizmin ebedî savaşı
aralarında bir yüreğin yıpranışı