Yalandan sevmeler var çokça. Seviyormuş gibi yapıp da aslında hiç hissetmeyenler. Mışlı mişli zamanlarda kalınacaklar… Belli ki baştan ama geniş zamanlarımıza girmeye çalışanlar… Anlık hayatlarına renk katmak istedikleri için gelenler ama giderlerken de tüm renkleri beraberinde götürenler… Seviyoruz be diyerek avaz avaz bağıranlar ama sessiz sedasız gidenler… Tamamız artık derken yarım bırakanlar… Ben senin yanındayım sözlerini sürekli söyleyip de ilk başta bizi yalnızlığa itenler... Sen hep gül deyip en fazla ağlatanlar… Çok iyi bir insansın diye başlayan ayrılık konuşmalarında kötü yargılarla bitirenler… Kendi hiçliğini herkese bağlayanlar… Mutluluğumuz daim olacaklara inandırıp mutsuzluğumuzu derinleştirmekten başka işe yarayamayanlar… Güzel günler göreceğiz dedikleri her seferde en kötülerini yaşatanlar… Gündüzüm senle deyip geceleri kendi karanlıklarını hayatımıza yansıtanlar… Bulduk artık birbirimizi derlerken bile aslında bizim çoktan kaybettiklerimiz… Böyleleri hep vardı, var ve var olacaklar.
En güzel ben mi sevdim?
En çok ben mi sevdim?
En iyi sevmeler nasıl olur?
Bilmem ama en azından sevmelerin nasıl olmadığını biliyorum.