Sevmenin acısı belki de en büyük acılardan biridir. O yoğun hislerin, o sonsuz mutluluğun bir anda kaybolması yerini umutsuzluğa bırakması insanı perişan eder. Hayatın anlamsızlığına karşı savaşırken kalbinin kırıklığını yüreğinde taşır. Sevmenin acısı derinden yaralar hatta insanın hayatının bir parçası haline gelir.
Ancak ayrılığın yarattığı boşluk da en az sevmenin acısı kadar büyüktür. O sevdiğin kişi kalbinin bir parçası haline gelir. O kişiyi kaybetmek hayatındaki tüm anlamların çökmesine neden olur. Ayrılık karanlığın içinde bir kayboluşa dönüşür. O boşluk bir türlü doldurulamayan bir eksikliktir. Hayatın anlamsızlığı daha da büyük bir boyut kazanır.
Belki de sevmenin acısı ve ayrılığın yarattığı boşluk birbirinden ayrılmayan iki yüzüdür. Sevgi derin bir kuyu gibi insanı içine çeker ve tutkulu bir aşkla besler. Ama o aşkın sonu geldiğinde o kuyu insanı yutup boşluğa sürükler.