Biraz sakin akşamlar aldım kendime. Tüm günebakan çiçeklerinin yerine. Sahipsiz cümleler buldum ayın ışığı günün ışığına dönmeden. Oh dedim ne de güzel aynadaki şu gülümseyen kız. Öptüm yanaklarımdan. Sarıldım kendime. Hepinizi affettim yine. Hadi yine iyisiniz bir meleğe denk geldiniz. Penceremi açtım soğuğu içeri davet ettim. Nefes aldım derin. Bir daha da vermedim. Durduk yere yine kederlendim.
Telli bir türkü kaldırdım havaya, karanfilli tütsüler serdim her yanıma. Sevilmişliklerimi kutsadım. Yeni doğan tomurcukları bir bir saydım. Yıllar öncesinin kahkahasına kavuştum. Tüm mutluluklarımdan kocaman bir hayat demeti yaptım. Kederlerimi kül tablasına bıraktım. Ve olmadık zamanların sigarasını yaktım. Dumanını bir türlü sezeryan olamayan yamuk dünyaya savurdum.
Gökyüzü geceye mavilikler bıraktı. Ayışığı ise birkaç caz şarkı. Doğduk, büyüdük ve ayrılıyoruz. Yeterince karşı çıktık kaderin çizgilerine. Yollar bizi özlemiş. Gel diyor susuyor çığlıkları. Çürüyeceksek güzel çürüyelim diyor Cioran. Yaşayacaksakta hakkını verelim yeşil bulutların.