Sıla Türküsü
şiirin sazında kırık bir telim
bağlayanımın olmadığı
gererek o acı burgusunu
çalarım nağmesini hüznün
özençle parmaklarımı kanatır
dilimde ıslanan sıla türküleri
yükselir özge diyârlara
gönlümün yarası dağlanır
ve dağılır burcu burcu
yanık kokusu sevdâmın
ulaşılmaz bir yoldur bakışın
yürüdükçe ıraklaşır
kirpiklerinden düşer bir yolcu
varamadan ana yurduna
yarı sevgisi şiirde tamamlanır
çivilenir kalbime aşkın mührü
gözlerin gözlerimi tutamaz
nigâhım kâkülüne konuşlanır
çakılır alnıma zülfünden bir köprü
ve bil ki başın en çok göğsüme yaraşır
dokurum itinayla hüznün kilimini
yorgun bekleyişlerimle
her ilmekte ismin dudağıma nakışlanır
ateşlerken sevdânın çırasını
bir yağış ki gelir nârıma çağlanır
mağlubum sevilerin savaşında
batırmak acıtır etime gülsüz bir dikeni
ve koklanmaz olur artık hiçbir lâhlâha
göverirken selvi boylu bir hasretin gergefi
o umutlar ki yeşermeden solar sararır
12.03.2024
Berat Güney