Sizi insanlar konusunda seçici olmaya iten nedir efendimiz?


Kimse olduğu gibi değil çünkü sahte yüzler görüyorum sanki hep. Herkes maskelerini yaşıyor. Bu sıralar kendilerini görebildiğim pek az insan var gibi geliyor.


Yalanı ve samimiyetsizliği kabul edemiyorum.


- Çocukları seviyorsunuz ama.


Onlar sevginin en saf hali. Hakikatsa aradığın ve gördüğünü anlayabilecek yetin de varsa eğer, çocukları izle. Bu yabani yetişkinler dünyasında saflığı kaybettiğimizde doğruyu bulmak, amasız, çıkarsız sevgi için onlarla vakit geçirmek yeterlidir.


Gel gör ki büyüklerin çoğu öyle değil ama recin, sıkıldım bundan. Herkes olmak istediği kişiyi -mış gibi yaşıyor, tepkileri onay almak, karşıdakini bilinçli ya da bilinçsizce kullanmak ve uyum sağlamak için. Böyle olduğunda ben onlardan nasıl beslenebilirim ki, doğrumu yanlışımı nasıl bilebilirim, onların yanında nasıl güvende hissedebilirim?


İletişim kuracağım insanlar kendileri gibi olmadığı sürece onlara nasıl inanabilirim, kendimi nasıl revize edebilirim..


- Ya çocuklar?


Çocuklarda, insanlarda aradığım şu iki kıstas mevcuttur: duygu ve davranışları hakikidir ve samimidirler.


Kızdı mı diyelim belli ederler, herhangi bir şeyi istemiyor mu söylerler, dil cimrisi değillerdir, özür dilerler, af isterler, konuşurlar, sevgilerini gösterirler ve sırf egoları için hareket etmezler. En önemlisi anı yaşarlar. Dinlermiş gibi yapıp sırasının gelmesini bekleyen insanlar gibi değiller.


- Ama yetişkin olduğumuzda hepimizin maskeleri olur efendimiz.


Öyle, önemli olan dürüstlüğü ve samimiyeti kaybetmemek. Empatinin adı var sanı yok. Hep bana hep bana..


Hata yaptığımızda konuşmak ve değişmek cesaretini gösteremezsek, kendimizi yaşayamayacaksak, diğerini olduğu gibi kabul edemiyorsak nasıl bir yetişkin oluruz?


Ben sana söyleyeyim, bu durumda bir cacık da olmayız.


Kendine dürüst olamayan insan karşısındakine nasıl dürüst kalabilir ki?


Tüm bunların içinde böyle olmayı istemeyen biri, hep arkasını kollamadan, stratejik davranmak zorunda kalmadan ve kendisi olarak ne kadar otantik yaşayabilir ki?


Yahu kime güvensin bu millet, kime adasın sevgisini..


Tüm bunlardan öte, böyle insanlara neden güvensin ki neden sevsin?


Sevmek, yaralarını açmaktır da recin, gördüğün yaralara sahip çıkmaktır. Samimiyetdir, sadakattir; özveridir.


Çocukların yanında stratejik olmana gerek yoktur, çünkü onlar taktik bilmezler, kendileri gibidirler ve seni olduğun gibi severler..


Bu yüzden de sevilmeyi hak ederler..



Sevgi sunabileceğimiz en kıymetli mücevherdir, her isteyene sadaka niyetine verilmez.