Bir şiir ne kadar yakışıyorsa saman sarısı kağıda

İşte sende öyle yakışıyorsun tüm paragraflarıma

Aydınlanıyor öylece güne bakan çiçeklerim

Ve onlar yerine sen mis kokuyorsun


Bir şarap nasıl zarif duruyorsa kadının yanında

Sevmekte öyle başımı döndürüyor ikindi sıcağında

Suskunlukları çağırıyorum zihnime

Ve yeni bir heyecan geliyor edebiyatın en kederli yerine


Gülmek nasıl hoş bir edaysa denizin kenarında

Ölmekte o kadar tuz kokuyor sonbaharın ellerinde

Bıraktığım gibi kalıyor her şey

Masanın üzerinde kağıtlar, yere dökülmüş kalemler


Akşamım nasıl uymuyorsa sıradanlığın ışığındaki akşamlara

Yaşamım da uymuyor bilindik masallara

Beni iyi hatırlayacaksınız biliyorum

Ama tüm mumlarınızın güzel şarkılarda yanmasını istiyorum.