Soyum tükendi benim. Bir sırça köşküm var elimde. Gayrısı yalan gelir. Bilmiyorum inançlar, doğrular yanlışlar ne üzerine kurulu. Acıdan geçenler acıtmalı mı başka bir ruhu? İyileşmek biraz talan etmektir aklın uzvunu. Ben iyileşme bilmem, sırça bir köşk bilirim. Gayrısı benden uzak kalır çünkü bana. Sınırlarımı bilmek ne geçirir elime? "Bir sınırım var." derim aşmak için uğraşırsa herkes. Her gelen çalar beni benden biraz. Gayrısı elimde kalan bir dolu hüzün olur çünkü. Kendi mevsimlerimi yaratıp karşı gelsem evrene. Benim hiç bir yanım ne yaz olur, ne kış, ne ilkbahar, ne sonbahar. Ben tutsağın mevsimini yaşarım. Tutsaklığın içinde özgürlüğü tut ve sakın mevsimi. Kendim dışında her şeye tutsağım. Gayrısı biraz dilencilik çünkü. Büyümek gerek kendim olmamam için. Bundan evveli herkese benzemek marifeti çünkü. Bu serzenişler boş ayım, yıldızım. Bir el yazısı hatıran olmadan gideceksen buradan. Sıkışmadan göğüs kafesine çığlıkların, kaçabiliyorsan kaç bu diyardan. Her gelen poyraz seni dağıtmadan. Hiçbir yere sığamadın sen yüce ruhum. Ya ruhlar, ya bedenler savurdu seni oradan oraya. Dilerim denk gelişlerin bol olsun kitaplardaki aşklara. Gayrısı biraz anlamları hiç etmek çünkü.