Taşmayı bilmeyen bir bardağım burada bir yerde

Neyle dolu olduğumu da bilmiyorum üstelik

Umut da var içimde, yitmişlik de

Mavisi de var göğün, karası da

Ama yok güneş, ay ve yıldızlar

Unutmuş bu kaderi çizen ressam onları

Boyası bitmiş belki de orada bir yerde

Bense taşmayı bilmeyen bir bardağım hala

Burada bir yerde, etten

Camdan olmayı o kadar çok isterdim ki oysa

Olsam çabucak kırılırdım mesela, ne güzel

Düşüyor ama kırılmıyorum böyle, ne kötü

Kırılmamak kırıyor işte o zaman

Diyorum beni var eden zanaatkara

-Düşmek değil de kırılmamak yordu beni-

Ya kıl dışımı da içim gibi paramparça

Ya da içimi dışım gibi yek 

İstiyorum olmak içi dışı bir birisi

Bakınca içimi görsün bakan göz

Sormasın "Nasılsın?" diye

Yalan söylemekten sıkıldım artık...