Belki dudaklarınıza değmiştir bu karton parçası
Evimin en kıymetli köşesini hak eder o zaman
Rujunuzdur alev gibi parlayan üzerinde, kalbim kıpır kıpır
Sizi düşünüyorum o karton bardağa bakarak
Bir gülümsemedir yüzümde gidiyor o zaman, alsam mı
Saklasam mı ya da kalbimi içine koysam
Aşkımı mı ilan etsem ona, dokunsam, öpsem
Hissedebilir misiniz mesela diye düşünüyorum
İşte böyle aklımı kaybediyorum bulduğum rujlu karton bardakla
Belki sizin dudaklarınıza değmiştir diye
Hayali bile bana bunca deliliği yaptırırken
Sizin ise Allah bilir aklınız nerelerdedir?
Okuduğunuz kitapta mı, izlediğiniz dizide mi
Ya da mutfağınızdaki bulaşıklarda mı?
Belki de yarın ne giysem diye düşünüyorsunuzdur
Ben de çok düşündüm, yarın ne giymiş olabileceğinizi
Her gün süsler içinde sokağa çıkıp sizi düşünüyorum
Vitrinlerde sizin elbiseleriniz, sizin ayakkabılarınız
Tüm kadınların kokusunda, çiçeklerde sizin kokunuz
İçime çektikçe çekiyorum belki sizindir diye
Hatta inanır mısınız geçen gün portakal kokusunda aradım sizi
Renginde turuncu elbisenizi
Tadında dudaklarınızın tadını…
Restoranlarda sevdiğiniz yemekleri seçmeye çalışıyorum
Ispanak, balık, güveç, artık ne seviyorsanız
Belki bir pırasaya haksızlık etmiş olabilirim
Onu da siz güzel yaparsınız, sizinle severim
Görüyorsunuz sizi içiyorum, sizi yiyorum, size bakıyorum gibi
İçim dışım hep siz olmuş
Bir karton bardağa bu kadar tutkulu bağlanmışken
Belki siz benim için senleşirsiniz umuduyla
Sokak sokak geziyorum işte