Sevgilim
Bu sabah içimi avludaki dut ağacına açtım
Koza olabilmek için sana.
Sana yaprak, sana yağmur biriktirdim
Hüznüne şifa, derdine deva olsun diye
Sana ıhlamur, sana mevsimlerden iğde kokusu
Sana kuş sesleri biriktirdim
Sevgilim
Bu sabah
İçime su serpen gülüşünü üç defa öpüp alnıma koydum
Ağrısı/burkulması ne varsa yüreğimin, hepsini kilere kaldırdım.
Bulaştırdım ellerimi can suyuna
Tozunu aldım kitapların
Her birinin arasına lavanta kırıntılarından bıraktım
Sen sevesin diye daha çok
“Kokuları var kitapların, önce dokunurum onlara” derdin
İyileşecek kelimeler ellerinden
Sevgilim, ellerin çokça bağışlayıcı, ellerin çokça anne
Ah! Keşke bir şarkı olsaydım
Olsaydım da fa diyez notalarından geçip
Her öğün serilseydim sesine
Kendi meşrebimizce bir sofraya tutunur
Minnet ede ede geçerdik bir ömürden
Akşamüstleri park gezintilerinde
“Yağmura yüzünü aç” derdin
Yüzümü yağmura, yüzümü sana
Penceremi çiçeklerin en güzeline, en narinine…
Sevgilim
Su yolunu, su çatlağını, su beni buldu.
Tuğba Eryiğit Toy
2021-04-15T20:29:53+03:00Tekrar tekrar okuyacağım bir şiir... Emeğinize, yüreğinize sağlık
Rüveyda
2021-04-15T19:44:20+03:00Biraz kafiyeli olsa tam kalbimden vuracak bir şiirdi