Kapanmış gözlerin bakmaksızın uzaklara gidip gidip geliyorsun anılara,
Pencerenin önündesin, durmuşsun bakıp bakıp ağlıyorsun yıldızlara,
Camdaki surette kim, hangi yüz, hangi sıfat ve hangi insan?
Hangi karakterin düşmüş yine saydam olup görünmez şu buğulara?
Ağlamaklı şu yüzün biraz grimsi biraz soğuk ve çokça durgun,
Kapı kapı dolaşıp yıllarca kendini arayıp durdun,
Kaç kez düşün kaç kez geçtin kendin olduğun yerden, kendinden de,
Ellerin üşümekte bu hangi kışın hangi ayazın getirdiği bir soğuk vurgun?
Ellerin uzanmaz istesen de göklerdeki bulutlara, yıldızlara, acılara ve anılara,
Düşmez çok istesen de yüzüne dokunmaz elleri, dokunmaz damlalara,
Hissetmediğin kaçıncı gün bu görmediğin kaçıncı gece, kaçıncı karanlık?
Kaçıncı kayboluş yine yeryüzünde ve kaçıncı ölümün tertemiz şu gökyüzünde?