Rüzgâr estiğinde eskisi gibi havalanmıyor artık perdeler 

Akşam ezanına kadar oynamıyor çocuklar sokakta 

Anneler örgü örmüyor 

Babalar montlarının cebine şeker saklamıyor 

Kimse sevdiğine mektup yazmıyor 

Çay bahçelerinden utanıyor sanki insanlar 

Eskimiş tenekelere çiçekler ekilmiyor artık 

Sevgiler çok şıklı sorular gibi yedekli 

Tahammüller göz kırpma süresi kadar kısa

Yalanlar gökkuşağı misali renkli 

Yüzeylerde kaybolup giderken hayat 

Yüzlerce insanın önünden geçip gittiği 

Yorulanın soluklanıp yaslandığı 

Kiminin bir sigara içimlik kenarında durduğu 

Karanlıkta kalanın ışığına sığınıp yoluna devam ettiği 

Bir sokak lambası gibi hissediyorum kendimi

Hepinizi görüyorum, hepinizi duyuyorum 

Artık yoruluyorum 

Eskimiş tatlar aramaktan 

Artık yoruluyorum 

Duygularımı bu kadar yoğun yaşamaktan 

Artık yoruluyorum 

İnsanların teğet geçtiği olmaktan 

Artık izin verin 

Biraz soluklanıp dineceğim 

Biraz soluklanıp gideceğim 

Biraz solup, biraz soluk 

İzin verin, ben de yaşayıp biteceğim…