Kaz seslerinden bir rüzgâr
Yırtardı yüzümüzü
Biz baktıkça soyunurdu dağlar
Güneş, soğuyan bir taştı gökte
İzin verseydi yeryüzüne inen bulutlar
Mermeri andıran şu kış izin verseydi
Göğsümden ayrı şafaklar sökecekti
Çözülen her düğme
Dokunduğun yanlarım
Çürüyen ışık tortuları.
Memleketi bir uçtan diğerine
Ezberleyen kuşlar
Kaldırımda cam parçalanır gibi şimdi
Ne kaldı o bakışlardan geri
Neden caydırdın beni bildiğim vahiyden
Bir topak kumdu, yutkundum
Adına dönmeyen dilimi