Gözden uzak olan gönülden ırak olur mu
Kalbe dokunan bir kelam hiç karşılıksız kalır mı
Bir yük taşır da bulutlar
Yağmursuz yüz olur mu
Sevda türküleriyle çıktığımız yollar ah beklemek
Beklemekle kaybolup ömrümüzden giden yıllar
Ruhun inceliğini bilmeden onu bir daha görmeyi istemek
Oda kefaretsiz günah sayılır mı
Yanmak tutuşmak köz olmayı dilemek
Gözlerindeki ateşte damla damla erimek
Bu yangına dayanabilene aşık budur diyebilmek
Mecnun için zül sayılır mı
Söyleyebilmek sevdiğini sevdiğini söylemek
Anlatamamak zikretmemek sadece dinlemek
Bir hayale aldanıp uzun uzun yol gözlemek
Bu da Abdal’ın küsrü sayılır mı
Biçare kalıp yemeden içmeden kesilmek
Mesela Sahra Çöl’ünde bir bedevi gibi gezinmek
Yahut Kalu belada ruhuna eğilmek
Bu Tanrı’ya şirk sayılır mı